1 Aralık 2018 Cumartesi

AMAN DİKKAT! CEP TELEFONUNUZ SİZİ FITIK ETMESİN!

Akıllı telefona baka baka boyun fıtığı olmayın,cep boyun hastalığına yakalanmayın.

Şimdi başlığı görünce aman ne alaka demeyelim arkadaşlar.Çok da alaka var maalesef. Şimdi bu gece yani cumartesi gecesi hem de,oturdum bilgisayarımın başına,google hazretlerini açtım,bişiler bişiler araştırırken laf lafı açtı misali,kendimi şu terimin karşısında buluverdim:
TEXT NECK SYNDROME
Bu arada akşam önce malum TV kanallarında zapladım.O kadar kanal var anasına çikolata ısmarladığım,hiç mi bişi olmaz arkadaş izlenecek,yokkkkkkkk. Yani koca bir yok.
Madem tv de bişicik yok,otur bir youtube mutube aç,şarkı dinle,ya da birileriyle çene çal değil mi?I-ııhh. Olmadı. Google hazretlerinde arama yapa yapa bu text-neck syndrome terimiyle karşılaştım.

Şimdi bu text-neck terimi yine her haltı ilk önce bulan ABD'den çıkmış,bu ABD li doktorun adı da Dr Dean L. Fishman.

Meraklıları US chiropractor Dr Dean L. Fishman, 'text neck’ olarak arama yapabilir,elbette Google hazretlerinde,
http://text-neck.com/definition-of-text-neck.html
https://www.healthxchange.sg/head-neck/neck-thyroid/text-neck-syndrome-symptoms-prevention

linklerinden bakabilirler.
Şimdi ben bu text-neck'i  internetdeki sözlüklerde aradım taradım,
aşağıda ekran görüntüsünü aldım;
yani İngilizce text-neck'in  Türkçe medikal dildeki karşılığı; ''telefon kaynaklı boyun fıtığı'' olarak sadece bir yerde rastladım. 

Bu text neck meğerse yanlış duruşla akıllı telefon denen cep telefonlarının ve tabletlerin aşırı bir kullanımında oluyormuş. Yani bir nevi ''cep telefonu boyun hastalığı'' , kısaca cep boyun.

Malum bende de 2 adet nurtopu gibi boyun fıtığı   var. Ama kardeşlerim benim boyun fıtığım ööölleeee deli dumrullar gibi otobüste,helada,komşu gezmesinde cep telefonuna yapışık yaşamaktan olmadı,telefon denen bu aleti sadece alo demek için kullanıyorum.

Şimdi en basit örnekle sabah-akşam işe gidiş dönüş saatlerinde; otobüs,dolmuş,vapur,metrobüs,tren vb bilumum toplu taşıma araçlarında seyahat ederken etrafınıza bir göz gezdirin,adamın nerdeyse kıçında donu yok ama facebooka bağlanan akıllı mı akıllı bir cep telefonu var ve otobüste nerdeyse kımıldamaya yer yok,ancak adam ayakta da olsa,o sıkışıklıkta devamlı facebookuna mesaj yetiştirmekle meşgul. Bir de dıttt dıttt sesleri geliyor. Hal böyle olunca,ayranı yok içmeye,paytonla gider s..çmaya misali, o çok akıllı telefonunun ekranına eğilmekten boynu haşat oluyor,ama olsun,o facebook da Jale'nin gönderilerine beğeni yollamakla meşgul.Normalde boyunun pozisyonu ileriye bakmak,ammaaaaaa akıllı telefon, bilgisayar, tablet, e-okuyucu vb bilumum teknolojik araç gereçlerle haşır neşirken,o çok sevgili baş olmaması gereken şekilde omuzlardan ileriye gidiyor.Bir de bu saydığım alet edevatların hepsinin aynı kişi tarafından sıkça kullanıldığını düşünün,tam bir felaket yani.Önce boyun ağrıları oluşuyor kuzularım.



Modern çağımızın bir gereği olarak,k..çına don alacak parası olması bile her nasılsa bir akıllı telefon,tablet edinen güzel ve güzide insanlar,otobüste iğne atmaya yer kalmazken bile facebookdaki Jale'ye mesaj atma derdinde olabilirler ve ekrana eğile eğile boyun ağrılarına yakalanırlar.
Boynun normal pozisyonu kulakların omuz merkezleriyle aynı hizada olduğu, boynun eğilmediği bir duruştur. Boynun omuzlardan daha ileride olduğu pozisyonda geçen her durum kişiyi cep telefonu boyun hastalığına yaklaştırmaktadır.

Baş normalden fazla bu eğik pozisyonda tutulduğunda aşırı bir gerilim oluşuyor,bu şekildeki kötü duruşla fazlaca zaman geçirmek ise; omuz çevresi gerginliği, boyun bölgesinde ve üst sırtta şiddetli ağrı, kronik baş ağrısı, boyun fıtığı gibi bir takım  sağlık sorunlarına neden oluyor.

Tamam,çağımız teknoloji çağı,ama şu helada bile akıllı telefona,tablete eğilmekten bir vazgeçin isterseniz. Eeee keyif sizin,telefon tablet sizin,boyun sizin,yine de siz bilirsiniz.

Bu arada  boyun fıtığı tedavisi konusunda bilgilenmeniz  için bilgilendirici bir web ortamı da araştırıp buldum.
Bu arada bu caanıımmm cumartesi gecemi de bilgisayar başında geçirmiş oldum,zaten 2 adetcik nurtopu gibi boyun fıtıkçığım var benim.

Hayalleriniz gerçek olsun kuzucuklar..



31 Ocak 2016 Pazar

KEYFİMİN KAHYASI MISIN?

Var mı böyle bir şey yahu:))
Keyfe gel keyfe.Bayıldım buna.

RAHMETLİ BARIŞ MANÇO

Çok canım Barış Manço Ağabey,
Nurlar içinde huzurla uyu,inşallah.
Seni unutmadım,unutmayacağım.
Şarkıların kulağımda,hayalin gözlerimin önünde.

ARKADAŞIM EŞŞEK,
DAĞLAR DAĞLAR
 aklıma geldiğinde hala içimi buruk bir özlem ve acı kaplıyor.

ŞU ZIKKIMIN KÖKÜNÜ İÇMESEK NE OLUR SANKİ

Tam da 7 sene sonra çok canım blogcuğumun giriş bilgilerini büyükçe bir tesadüf eseri bulmuşum,büyük bir iştahla iki satır karalayacağım şurada,aman o da ne,cigarettem bitmemiş mi..Hay anasına çikolata ısmarladığım..
İlla ki zıkkımlanmanın ne alemi var şimdi gecenin bir köründe. İçmesek şu zıkkımı dünya batar mı sanki.Bile bile onlarca zararını,gene içiyoruz.Biri de ben o zıkkım içecesinin.Üfffff ya üff ki ne üfff.

Blogumun adını adresini kaybetmiştim yeniden buldum

Valla ne mutlu bana.Çocuklar gibi sevindim blogumun adresini,giriş bilgilerini bulunca bugün.Yahu yıl 2009 da bir açmışım bu blogu,aman Allah'ım,aradan 7 sene geçmiş,bugün öyle bir tesadüf eseri buldum ki çok canım blogcuğumu.Ara sıra lüzumsuz şeylerden bahsedebilirim artık.
Ama maşallah yani bu Google amcaya. Ben kaybetmişim bilgilerimi,Google amcam kaybetmez.

1 Şubat 2009 Pazar

Tüketici Şikayetleri

Tüketici Dernekleri ve Tüketici Şikayetleri ile ilgili bazı Web Siteleri epey iyi çalışıyor,şaşırdım.
Bir Tüketici olarak yeni aldığım bir üründen korkunç derecede şikayetim oldu,ayıplı bir ürün geldi ve 5 günde 5 defa servise gitti.Ama maalesef her defasında aynı arıza devam etti. Baktım Üretici Firma ile çözüme ulaşamadım,her defasında servis geliyor ve aynı çözümsüzlük döngüsü devam ediyor, ben de şikayetimi sikayetvar.com ve Tüder - Tüketiciler Derneği 'ne bildirdim.
Gerçekten Tüder - Tüketiciler Derneği bana anında bir e mail ile dönüş yaparak bana özel hazırladıkları bir word dosyasında ne yapmam gerektiğini detaylı belirten bir açıklama gönderdiler. Ayrıca Dilekçe Örneği de yolladılar. Aşağıdaki bilgiyi onlardan öğrendim.

Elinizdeki tüm bilgi ve belgelerle Kaymakamlıklarda bulunan TÜKETİCİ SORUNLARI HAKEM HEYETİ’ne başvurunuz. Ücretsizdir. Kolaylıklar.

NOT: 2.159.08 YTL’ ye kadar şikâyetlerinizi Kaymakamlıklarda bulunan İlçe Hakem Heyetleri çözebilmektedir. ( 827.05 YTL’ye kadar olan Heyet kararları bağlayıcıdır).

DİLEKÇE ÖRNEĞİ:


…………..2008

Kaymakamlığı (İkamet ettiğiniz veya satın aldığınız yer)
Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığına,

Adınız ve soyadınız :
T.C Kimlik numaranız :
Adresiniz :

Telf. ve E-Posta :

Malın Cinsi :
Markası :
Modeli :
Fiyatı :

Belgeler :

Fatura ( ) Fiş ( ) Kredi Kartı ekstresi ( ) Sözleşme ( ) Senet vb.( )

Şikayet Özeti :

Ayrıca Şikayetvar.com web sitesi hem e mail ile geri dönüş yaptı hem de telefon ile aradılar ve Sorunu İlgili Firma'ya da iletmişler ki bana geri dönüş yapıldı ilgili Firma tarafından, bu sırada da ilgili Firma Servis Merkezi Bölge Yöneticiliği sorunu çözdü zaten.

Doğrusu başlangıçta şikayetimi bildirirken pek bir ümidim yoktu ancak gerçekten de ilgilenildiğini ve sorunun üzerine gidildiğini gördüm,buradan gerek TÜDER-Tüketiciler Derneği'ne http://www.tuder.net ve gerekse www.sikayetvar.com web sitesi'ne teşekkür ederim.

O Müşteri Ne dedi??

İki gün önce bir müşteri telefonda bana nerelisiniz diye sordu..Çok şaşırdım.. Nereli olduğumu niçin soruyorsunuz,memleketin her yanı aynı dedim.. Din,dil,Irk farketmez dedim.

Hayır dedi,bu memleketin her yanı aynı lafından bıktım dedi. Neden diye sordum. Bakın dedi,ben size 100 TL +%18 KDV 18 TL ödedim. Bunun için siz ayrıca Devlete gelir Vergisi ödeyeceksiniz.Bu 100 Lira bedelli hizmet için benim cebimden 118 TL çıktı,yani 18 Lira fazla,siz de bu 100 Lira için fatura kestiniz,kağıt-kalem harcadınız,Devlete ayrıca bu 100 lira için Gelir vergisi ödeyeceksiniz. Şimdi biz bu vergileri niye ödüyoruz? dedi.

Ben de cevap verdim,biz vatandaşlar için yol yapılsın,çocuklar için eğitim verilsin,okul yapılsın,daha daha hizmetler verilsin vatandaşa diye dedim...

Telefon konuşmasından Karadeniz Bölgesi şivesi taşıdığını anladığım bu Müşteri aynen şunu dedi: ''ben bu 100+ yüzde onsekiz 18 TL KDV yi elim titreye titreye çok gönülsüz ödedim'' dedi. Neden dedim? Çünkü biz bu vergileri çocuklarımız için eğitim,halkımız için yol,sağlık hizmeti verilsin diye ödüyoruz,oysaki bizim Batı,Kuzey,Orta,Güney bölgelerimizde aileler en fazla 2-3 çocuk sahibi,oysaki özellikle Güney Doğu Anadolu'da adam alıyor 5-6 kadın,hepsinden 5-10 çocuk dedi. Adamın 20 çocuğu var dedi. Biz işte bu adamlar için bu vergiyi ödüyoruz ve bu benim çok gücüme gidiyor dedi...
Valla bişey diyemedim Müşteriye.. Size bırakıyorum yorumu...Ben de bişicik demiyorum...